Yazı İçeriği

Tourette Sendromu Nedenleri

Tourette Sendromu Belirtileri

Tourette Sendromu Nasıl Teşhis Edilir?

Tourette Sendromuna Sık Eşlik Eden Durumlar

Tourette Sendromu Tedavisi ve Seyri

Yetişkinlikte Tikler Görülebilir

Tourette Sendromu Nedir?

Tourette Sendromu (TS), çocuk ve ergenlerde yaygın görülen nörogelişimsel bozukluklardan biridir. Yaklaşık yüzde 1 görülme sıklığına sahip olan TS, kronik bir tik bozukluğudur. Erkek cinsiyet daha fazla risk altındadır. Tourette Sendromu’nun erkeklerde görülme sıklığı kadınlara kıyasla yaklaşık olarak 3-4 kat daha fazla olduğu gibi bozukluğun kliniği, seyri ve eşlik eden durumlar da her iki cinsiyet arasında farklılıklar gösterir.

Eğer çocuğunuz istem dışı olarak gözlerini kırpıyorsa, omuzlarını silkiyorsa, vücudunun çeşitli kaslarında elinde olmadan yaptığını belirttiği tekrarlayıcı motor hareketler varsa veya sesler çıkarıyorsa bunlar Tourette Sendromu’nun belirtileri olabileceğinden en kısa zamanda çocuğunuzu bir Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanına götürmeniz uygun olacaktır.


Tourette Sendromu Nedenleri

Tourette Sendromu’nda genetik yatkınlığın etkisi bilinmekle beraber klinik semptomların ortaya çıkmasında psikososyal stres etmenleri, enfeksiyonlarla tetiklenen otoimmün süreçler gibi faktörlerin de rol oynadığı bilinir. Ailede tik bozuklukları ya da Tourette Sendromu bakımından genetik miras olan bireylerde de Tourette gelişme riski artmaktadır. Bazen hastalık gelişiminde yüksek riske sahip az sayıda genin bir araya gelmesi rol oynar. Bazen de Tourette kliniğinin ortaya çıkması için yatkınlık yaratan düşük riske sahip çok sayıda genin bireyin genetik yapısında mevcut olması gerekebilir. Sadece genetik yatkınlık hastalığın ifade bulması için yeterli olmayabilir. Bazen çevresel bazı tetikleyicilerin de (örneğin streptokok enfeksiyonları, doğum komplikasyonları, annede sigara kullanımı) bu genetik yatkınlık ile karmaşık bir etkileşim içerisine girerek klinik belirtilerin ortaya çıkmasında rolü vardır. Özetle gen-çevre etkileşimi Tourette Sendromu kliniğinde de önem kazanır. Genetik yatkınlık mutlaka aileden kalıtılmış olmayabilir, sadece o gebeliğe spesifik spontan bazı genetik değişiklikler de döllenme sırasında ve embriyonun erken dönemlerinde mümkün olabilir.

Tourette Sendromu Belirtileri

Tourette Sendromu belirtileri istemsiz şekilde ortaya çıkan ses (vokal) tikleri ve motor tiklerin varlığı ile karakterizedir ancak sıklıkla tiklere obsesif kompulsif bozukluk da eşlik eder. Tourette Sendromu’nda tikler haftalar ve aylar içinde azalan ve artan bir seyir izleyebilir. Tikler basit veya kompleks şekilde ortaya çıkabilir.

Basit Motor ve Vokal Tikler: Genellikle yüz bölgesinde göz kırpma, yüz buruşturma, ağız kenarında çekilme şeklinde başlayıp, sonrasında vücudun diğer kısımlarına doğru ilerleyerek boyunda istemsiz kasılma hareketi, omuz silkme davranışı şeklinde değişiklik gösterebilir. Daha sonra da gövde ve kol bacak kaslarını da içeren tikler eklenebilir. Öksürme, havlama, çığlık atma, burun çekme ve boğaz temizleme de basit ses tikleri arasında sayılabilir. Vokal tikler genelde motor tiklerin başlangıcından 1-2 yıl sonra ortaya çıkabilir.

Kompleks Motor ve Vokal Tikler: Birden fazla kas grubunu içerirler ve nesnelere ya da insanlara tekrarlayıcı şekilde dokunma, başkalarının motor hareketlerini taklit etme, kendini yaralama tarzında davranışlar şeklinde olabilirler. Küfürlü konuşma, başkalarının söylediklerini ya da kendi söylediklerini tekrarlama şeklinde karmaşık (kompleks) vokal tikler de görülebilir.

Tüm tiklerin ortak özelliği istemsiz bir şekilde ortaya çıkmasına rağmen kişi tarafından bir süreye kadar ertelenebilir olmalarıdır. Hatta bazen aileler çocuklarının bu davranışları özellikle ya da dikkat çekmek için yaptığını düşünerek sözlü uyarılarda bulunarak engellemeye çalışırlar. Ancak ailelerin bilmesi gereken, tiklerin ertelenebildiği ancak tamamen durdurulmalarının çocuklarının elinde olmadığı gerçeğidir. Üstelik tikleri sebebi ile zaten strese giren çocuğu ya da ergeni uyarmak onun stres düzeyini arttırmak yoluyla tiklerin de artmasına neden olabilir.

Tourette Sendromu Nasıl Teşhis Edilir?

Tikleri olan her çocukta klinik belirtiler farklı olabilir ve her tik bozukluğu Tourette Sendromu olmayabilir. Tik bozuklukları gelip geçici ya da kronik olabilir. Bir yıldan daha kısa süredir var olan tikler söz konusu olduğunda bu ‘geçici tik bozukluğu’ olarak nitelendirilir. Bir yıldan daha uzun süredir var olan ses tikleri varsa bu ‘kronik vokal tik bozukluğu’, bir yıldan daha uzun süredir var olan motor tikler varsa bu ‘kronik motor tik bozukluğu’ olarak adlandırılır. Tourette Sendromu’nda ise eş zamanlı olarak ortaya çıkmasa da hem ses hem de vokal tikler bir yılı aşkın bir süredir hastanın kliniğine hakimdir. Bu sendrom tanısı bir çocuk ve ergen psikiyatri hekiminin detaylı değerlendirmesi sonrasında konulmalıdır ve ayırıcı tanı yapılmalıdır. Tourette Sendromuna ‘dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu’, ‘öğrenme güçlüğü’nün de içinde olduğu diğer nörogelişimsel bozukluklar da eşlik edebileceğinden hasta bütüncül bir şekilde değerlendirilir. Gerekirse eşlik eden diğer bozukluklar da tedavi edilir.

Tourette Sendromuna Sık Eşlik Eden Durumlar

  • Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu
  • Obsesif Kompulsif Bozukluk
  • Öğrenme Güçlükleri
  • Kaygı Bozuklukları
  • Depresyon
  • Dürtü Kontrol Bozuklukları

Tourette Sendromu Tedavisi ve Seyri

Tourette Sendromu’nun tedavisinde kullanılan ilaçlar kalıcı tedaviden daha çok belirti kontrolünü sağlamayı amaçlar. Hafif vakalarda bazen ilaçsız takip yeterli iken hastanın işlevselliğinin ve yaşam kalitesinin yoğun olarak etkilendiği durumlarda farmakolojik tedavi kullanılır. Uygun vakalarda tek başına ya da farmakolojik tedaviye ek olarak davranışçı terapiler de tedavide tercih edilir. Tourette Sendromu olan bireyler tiklerden önce tikin oluşacağı kas grubu veya vücut bölgesinde kaşıntı, huzursuzluk, gerginlik gibi bir duyum tarif ederler ki psikiyatride bu ‘duyusal fenomen’ olarak adlandırılır. Kişi tik yapıldıktan sonra bu histe azalma ve rahatlama hissi olduğunu ifade eder. Hasta tarafından tik öncesinde fark edilen bu ‘duyusal fenomen’, sendroma ilişkin bilişsel davranışçı tedavilerin temelini teşkil eder.

Yetişkinlikte Tikler Görülebilir

Daha küçük yaşlarda başlayan tik vakaları olmakla beraber tiklerin en yoğun olduğu dönem genelde 7-15 yaş aralığıdır. Vakaların çoğunda bu sendrom daha yumuşak bir seyir izler. Ergenlik öncesinde ve ergenlikte tikler artışa geçebilir ancak genellikle 18 yaşına kadar semptomlar belirgin düzeyde iyileşir. Ancak vakaların yüzde 20’sinde erişkinlikte de devam edebilir ve yaşamı olumsuz etkileyebilir.