Yazı İçeriği

Erken tanı amaçlanıyor

Robotik cerrahi komplikasyon oranını düşürüyor

Merkez nasıl çalışıyor?

Prostat kanseri tedavisinde erken tanı başarıyı arttırıyor

50 yaş ve üzeri erkeklerde sık görülen prostat sorunları, bazen kanser vakalarına yol açabiliyor. Oysa rutin kontrol ve PSA testiyle kanserin erken evrede yakalanması mümkün olabiliyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Üroloji Kliniği’nin de bir parçası olduğu Robotik Cerrahi Merkezi, prostat kanserini multidisipliner açıdan ele alarak hastaların sağlığına kavuşmasına yardımcı oluyor. Merkezde; laboratuvar, radyoloji, nükleer tıp, cerrahi, radyasyon onkolojisi gibi uzmanlık alanları ortak çalışıyor. Şu ana kadar 2500’ün üzerinde hasta deneyimleyen merkezin faaliyetlerine, 10 yıl önce robotik cerrahiyle başladıklarını söyleyen Acıbadem Maslak Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Rıza Kural, 24 saat telefonlarının açık olduğunu da sözlerine ekliyor: “Taburcu olurken tüm hastalara, hekim ve hemşirelerimizin telefon numaralarını veriyoruz. Böylece acil bir durumda bize kolayca ulaşabiliyorlar. Ayrıca bütün vakalar kaydediliyor ve hastalar ömür boyu takip ediliyor.”


Erken tanı amaçlanıyor

Prostat kanseri, tedavi edilebilir bir hastalık. Bunda, her geçen gün geliştirilen yeni ilaçların ve tedavi yöntemlerinin önemi yadsınamaz. Böylece prostat kanserinin erken evrede yakalanması amaçlanıyor. Hastalığın genetik yönü ise bu noktada öne çıkıyor. Örneğin, babası ya da ailesindeki diğer erkeklerde prostat kanseri olması taramalara özen gösterilmesini gerekli kılıyor. Ailesel öykü halinde erken yaşta, yoksa 45-50 yaş itibarıyla her yıl ürolojik muayeneden geçmek ve PSA testi yaptırmak gerekiyor. Bu testin bir tarama yöntemi olarak kullanılmasının, ABD’de geçen 30 yılda prostat kanserine bağlı yaşam kayıplarını azalttığına dikkat çeken Prof. Dr. Kural, “Son zamanlarda PSA’dan elde edilen bazı değerler var. Örneğin, ProPSA ve Phi değerine bakılması gerekiyor. Prostatın yüksek çözünürlükteki fotoğrafı olarak tanımladığım prostat MR (Manyetik Rezonans), hastaların yüzde 80’inde prostat kanseri şüphesini ortaya koyabiliyor. Hastanın PSA testi sonucu ve MR bulguları bir arada değerlendirilerek biyopsi yapılmasına karar veriliyor. Prostat kanserinin kesin tanısı biyopsi ile yapılıyor. Geçmişte gelişigüzel (random) biyopsi alınıyordu. MR teknolojisi geliştikten sonra, şüpheli bölgelerden kognitif füzyon biyopsi alınmaya başlandıysa da bu yeterli olmadı. Çünkü hastadaki 5-6 mm’lik agresif tümör olan bir bölgeye biyopsi yapıldığında, iğne doğru yere denk gelmediğinden yaklaşık yüzde 30 oranında hastada kanseri tespit edememe ihtimali vardı. Oysa Türkiye’de ilk kez Acıbadem Maslak Hastanesi’nde kullanılan özel bir cihaza MR görüntüleri yükleniyor ve şüpheli bölge real-time transrektal ultrasonla eşleştirilerek, milimetrik sapmayla şüpheli bölgelerden örnek alınabiliyor. Erken tanı için büyük avantaj sağlayan bu MR-Ultrason Füzyon biyopsi tekniği sayesinde geçmişte yaşadığımız mükerrer biyopsilerinin de önüne geçilebiliyor” diyor.

Robotik cerrahi komplikasyon oranını düşürüyor

Prostat kanserinin güncel cerrahi tedavisi, da Vinci robotik cerrahi sistemiyle yapılıyor. 2005’te Türkiye’deki ilk programı başlatan hekim olan Prof. Dr. Kural, giderek genişleyen bir kadroya sahip olduklarını belirterek, “Tabii ki bu süre içinde da Vinci robotik cerrahi sisteminde de gelişmeler oldu. Bizim de bu ameliyatı yaparken geliştirdiğimiz ve doğru geliştirilen teknikleri uygulamamızla prostat kanseri cerrahisinin en çok endişe edilen komplikasyonları giderildi. Örneğin, ameliyattan sonra en çok idrar kaçırma sorunuyla karşılaşılıyordu. Buna karşı, idrar yoluyla mesanenin dikilmesi için özel bir teknik geliştirdik. Dolayısıyla bu sorunla çok da karşılaşılmıyor. Cinsel işlevin korunması konusunda da benzer şekilde gelişmeler var. Her cerrahın uyguladığı kendine has bir teknik bulunuyor. Burada robotik cerrahiyle elde ettiğimiz sonuçlar, dünyanın en iyi merkezleriyle yarışacak hale ulaştı. Kanser kontrolünün yanı sıra fonksiyonel sonuçlarda da başarılı sonuçlar alınıyor” diyor.

Merkez nasıl çalışıyor?

Acıbadem Maslak Hastanesi Üroloji Kliniği’nde cerrahi ve radyoloji uzmanları bir arada çalışıyor. Ekip elde edilen görüntüleri defalarca inceleyerek, biyopsi için ideal hastaları seçerek MR-Ultrason füzyon biyopsisine yönlendiriyor. Son beş yıldır prostat kanserinin evrelemesinde Gallium 68 PSMA PET incelemenin öne çıktığını söyleyen Prof. Dr. Ali Rıza Kural, “Geçmişte prostat kanseri tanısının ardından yüksek riskli hastalarda tümörün lenflere yayılabileceği biliniyordu. Bilgisayarlı tomografiyle lenfler, kemik sintigrafisiyle de kemikler değerlendirilse de bunlar yeterli gelmiyordu. Gallium 68 PSMA özellikle prostattaki tümör hücreleri zarına bağlanıyor. Prostat içinde ciddi bir kanser varsa bunun değerlendirmesi yapılabildiği gibi, lenflerde ya da kemiklerde yayılım varsa bunları da görebiliyoruz” diyor.