Yazı İçeriği

Miyomlar atletik kadınlarda daha az görülüyor

Miyomların kansere dönüşmesi küçük bir olasılık

Miyom belirtileri

Miyom ameliyatında rahmin alınması şart değil!

Miyom ile ilgili merak edilenler

Miyomlar en sık üreme çağında olan 25-45 yaş grubundaki kadınlarda rastlanıyor. Bunun nedeni ise üreme çağında salgılanan östrojen hormonu. Menopozla birlikte östrojenin vücuttan çekilmesiyle birlikte miyomun büyümesi duruyor. Eğer miyom sadece adet kanamasında artış ve ağrı gibi sorunlara yol açıyorsa bunlara yönelik tedavi yeterli oluyor. Ancak bazı durumlar var ki miyomların mutlaka ameliyatla alınmaları büyük önem taşıyor, çünkü geç kalındığında ameliyatın şekli değişiyor, rahim alınmak zorunda kalınabiliyor.


Miyomlar atletik kadınlarda daha az görülüyor

Günümüzde yapılan çalışmalar miyomların oluşum nedenlerini henüz açıklayamıyor. Ancak durağan yaşayan ve şişman kadınlarda daha çok görülmesine karşın atletik kadınlarda daha seyrek ortaya çıkması, miyomlardan korunmada kas aktivitesinin önemli olduğunu düşündürüyor. Her 100 kadından yaklaşık 25’inde çapı ufak veya büyük, az sayıda ya da çok sayıda miyomlara rastlanıyor. Miyomların büyüklük ve büyüme hızları her kadında farklılık gösteriyor. Öyle ki miyomlar 1-2 cm’den tüm rahmi kaplayan ve karnı dolduran boyutlara ulaşabiliyor. Tek parça halinde rahmi de büyütebiliyor, birden çok yumrular halinde de görülebiliyor. Miyomların yılda 1-2 cm büyümeleri normal kabul ediliyor, ancak yılda 1.5-2 kat büyürlerse, bu durum kanser (sarkom) gibi önemli bir sorunun habercisi olabiliyor.

Miyomların kansere dönüşmesi küçük bir olasılık

Miyomun varlığı her zaman bir ameliyat nedeni olmuyor. Çünkü miyomun kansere dönüşmesi yüzde 1-1.5 gibi oldukça düşük bir olasılık. Ayrıca üreme çağındaki kadınlarda cerrahi operasyonla çıkarılan miyomların menopoz dönemine dek tekrar gelişme riski oluyor. Bu nedenle herhangi bir rahatsızlık vermiyorlarsa ya da başka olumsuzluklara yol açmıyorlarsa, özellikle üreme çağındaki kadınlarda ameliyatla miyomları almak tercih edilmiyor. Hemen ameliyat yerine miyomu düzenli olarak takip etmek ve kanama, adet düzensizliği gibi sorunlar oluşturduysa bunları ilaç ya da diğer yöntemlerle ortadan kaldırmak daha doğru bir yöntem olarak öne çıkıyor.

Miyomun varlığı tedavi nedeni olmuyor. Miyomlar ancak bazı durumlarda ameliyatla alınıyor. Bunlar;

Hamileliği önlüyorsa: Herhangi bir başka neden olmamasına karşın miyom varsa ve kişi hamile kalamıyorsa ameliyat kararı alınıyor.

Düşüğe yol açıyorsa: Kişi hamile kaldığı halde düşük ya da düşükler oluşuyorsa alınması gerekiyor. 

Hızla büyüyorsa: Miyom yılda 1.5 -2 kat gibi bir hızla büyüyorsa kansere (sarkom) dönüşme riski yüksek oluyor. Bu nedenle bu risk düşünülerek ameliyat kararı alınıyor.

Adet kanamalarında ciddi artışa neden oluyorsa: Adet kanmalarını, yaşam kalitesini düşürecek ya da kansızlık oluşturacak şekilde bozuyorsa, kişinin ameliyat edilmesi gerekiyor.

Çevre organlara bası yapıyorsa: Miyom büyüklüğüne ve bölgesine göre çevresindeki organlara bası yaparak bulgu veriyor. İdrar torbasına baskı oluşturması nedeniyle sık idrara çıkmaya, üretraya bası yaparak idrar torbasını boşaltamamaya, kalın bağırsağa bası yaparak kabızlığa, etraftaki sinirlere bası yaparak ağrıya neden oluyor. Bu durumlarda da ameliyat kararı alınıyor.

Miyom belirtileri

Miyomlar genellikle belirti vermiyor, çoğu kez jinekolojik muayeneler sırasında rastlantı sonucu tespit ediliyorlar. Ancak büyümeye paralel olarak çeşitli belirtiler de oluşturabiliyorlar. Bunlar; 

  • Adet kanamalarında artış, 
  • Adet arası dönemde ara kanama,
  • Cinsel ilişki sonrasında kanama, 
  • Sık idrara çıkma ya da idrar yapmada zorluk,
  • Karında büyüme veya şişlik, 
  • Adet dönemlerinde ya da cinsel ilişki sırasında kuyruk sokumuna doğru ağrı, 
  • Adet döneminde kanamalardaki artışa bağlı olarak kansızlık,
  • Kalın bağırsağın son kısmına bası yapması nedeniyle kabızlık.
     

Miyom ameliyatında rahmin alınması şart değil!

Miyom eğer çok büyük değilse ameliyat laparoskopi ile kapalı olarak yapılıyor. Bunun nedeni ise laparoskopinin hastaya avantajlar sağlaması. Ciltte büyük kesi olmaması, daha az ağrı, daha az kanama ve enfeksiyon riskinin daha az olmasının yanı sıra kişinin hastaneden erken taburcu olup işine erken başlaması laparoskopinin avantajlarını oluşturuyor. Ayrıca laparoskopide yapışıklık az olduğu için hamile kalmayı etkilemiyor. Miyom ameliyatlarında rahmin alınmasına gerek olmuyor. Günümüzde artık problemli olmayan organı hekimler almıyor. Örneğin meme kanserinde eskiden olduğu gibi tüm meme değil yalnızca kanserli bölge alınıyor. Bu bağlamda kişinin yaşından bağımsız olarak rahminin değil sadece miyomlarının alınması yeterli oluyor.