Kansere karşı beslenme önerileri
Araştırmalar beslenme alışkanlıklarının kanserle yakından ilişkili olduğunu gösteriyor.Sigara, alkol, fazla kilo, çevresel ve genetik faktörler kanser gelişiminde büyük rol oynamalarına rağmen sağlıklı beslenme içeren bir diyet, kanserle mücadelede önemli kazanımlar sağlıyor.
Öncelikle şunu bilmekte fayda var, tek başına hiçbir besin kanseri önlemiyor; ancak doğru bileşimler fark yaratabiliyor. Tabağınızdaki besinlerin üçte ikisini bitkisel kaynaklardan, üçte birini hayvansal kaynaklardan seçmek ise kanserden korunmanın ilk adımı olarak öne çıkıyor. Mevsiminde olmak üzere meyve ve sebzeler kanserle mücadele için zengin besin kaynakları. Tabağınızı renklendirin. Özellikle koyu yeşil yapraklı, kırmızı, turuncu sebzelere ve meyve sebze çeşitliliğine özen gösterin.
Sabah kahvaltıda bol miktarda mevsim yeşillikleri tüketmenin yanı sıra öğle ve akşam yemeklerinde mutlaka salata ve sebzeye ağırlık verin, ara öğünlerde ise ambalajlı atıştırmalıklar yerine elma, muz gibi meyveleri tercih edin. Araştırmalar beslenme alışkanlıklarının kanserle yakından ilişkili olduğunu gösteriyor. Amerikan Kanser Derneği kanserden olan can kayıplarının yüzde 35’inin diyetsel faktörlere bağlı olabileceğini tahmin ediyor. Meyve, sebze, kompleks karbonhidrat içeren tahıllar ve posadan (lif) zengin, yağ oranı dengeli bir beslenme programı birçok kanser riskini düşürüyor.
Kanser önleyici beslenme planı
Amerikan Kanser Araştırma Enstitüsü'nün kanser önleyici beslenme planı için başlangıç önerileri;
- Kırmızı et tüketimini günlük 100 gram ile sınırlı tutun,
- Yağlı besin tüketimini sınırlayın,
- Tuzlu atıştırmalıklardan kaçının,
- Tuz yerine besinlerinizi baharatlar ile çeşnilendirin,
- Kadınlarda 1, erkeklerde 2 ölçüden fazla alkol tüketmeyin,
- Fazla kilolarınızdan kurtulun,
- Günde 5-9 porsiyon sebze meyve tüketin,
- Taze meyve sebze çeşitliliğine özen gösterin.
Yeşil çay kanser savaşçısı
Yeşil çayın kanserle savaşmaya yardımcı olduğu kanıtlanmış durumda. Son yapılan çalışmalara göre; yeşil çay kolon (bağırsak), karaciğer, meme, prostat ve hücrelerde kanser gelişimini engelliyor. Akciğer dokusu ve deride de benzer etkiler gözlemleniyor. Uzun süreli çalışmalarda çay mesane, mide ve pankreas kanserlerine yakalanma riskini azaltıyor.
İşlenmiş et ürünleri ve şekere dikkat
Salam, sosis, sucuk gibi işlenmiş et ürünleri tüketimini azaltmak mide ve kolorektal kanser türlerine yakalanma riskini azaltmaya yardımcı oluyor. Tuzlanmış ve tütsüleme işleminde kullanılan kimyasal maddeler de riski artırıyor. Şeker ihtiyacın doğal şeker kaynağı olan meyvelerden karşılayın. Gıda takviyelerine de güvenilmemesi gerekiyor. Amerikan Kanser Derneği ve Amerikan Kanser Enstitüsü vitamin ve minerallerin ilaç yerine doğal kaynaklardan alınmasının daha faydalı olduğunu bildirdi. Kanserle mücadelede pişirme şekli de çok önemli. Kızartma, kavurma ve mangal zararlı kimyasalların ortaya çıkışı ile birlikte kanser riskini artırıyor.
Bu besinler savaşta öncü
Özellikle pişmiş domateste likopen miktarı arttığından mutlaka sofranızda yer verin. Günde toplam bir tatlı kaşığı zerdeçali yemeklerinize veya salatalarınıza ekleyin. Kurubaklagiller kanserin oluşturduğu hücre hasarına karşı hücreleri koruyucu fitokimyasallar içeriyor ve çalışmalar bu maddelerin tümör büyümesini yavaşlattığını; tümörlü hücrelerin yakınındaki hücrelere zarar vermesini engellediğini ortaya koyuyor. Brokoli, karnabahar, lahana, brüksel lahanası gibi kükürtlü bileşenler içeren sebzeler ile koyu yeşil yapraklı sebzeler de etkili birer savaşçı. Su içmek mesane kanserine karşı koruma sağlayabildiği gibi yemişler de göz ardı edilmemesi gerekiyor. Çilek, ahududu, böğürtlen, yaban mersini gibi yemişlerin içinde ellajik asit adı verilen fitokimyasal bulunuyor. Bu güçlü antioksidan belirli kanser yapan maddeleri devre dışı bırakıp kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatarak kanserle mücadele etmekte yardımcı oluyor.
