Yazı İçeriği

1. 'Kalp hastalıkları erkeklerin, kanser kadınların hastalığıdır'

2. 'Kalp hastalığı yaşlıların hastalığıdır'

3. 'Kalbimde sorun olsa sinyal verirdi'

4. 'Kalp hastalığı bizde genetik, önlem fayda etmez'

Kalbiniz için bel ölçünüze dikkat!

Kalp Hastalıkları Sadece Erkekleri Vurmaz!

Yıllardır sanki erkeklerin hastalığıymış gibi algılanan kalp hastalıkları son yıllarda kadınlarda da hızla yaygınlaşıyor. Araştırmalar gerek dünyada gerekse ülkemizde hem erkekler hem kadınlarda can kaybı nedenleri arasında ilk sırayı kalp hastalıklarının aldığını gösteriyor. Kalp ve damar sağlığı konusunda toplumda doğru bilinen 4 önemli yanlış…


1. 'Kalp hastalıkları erkeklerin, kanser kadınların hastalığıdır'

Özellikle meme kanserinin ülkemizde her 8 kadından 1’nin kapısını çalmasından dolayı kadınlar için en büyük tehdidi oluşturan hastalık olarak görülse de bu inanış yanlış. Çünkü kalp hastalıkları kadınları meme kanserinden çok daha fazla tehdit eder! Üstelik kadınlarda sadece meme kanserinden değil, tek başına meme kanseri de dahil olmak üzere tüm kanser türlerinin toplamından daha fazla can kaybına yol açar. Örneğin ABD’de her 31 kadından 1’i meme kanserinden, her 3 kadından 1’i ise kalp hastalıklarından hayatını kaybediyor. Ülkemizde de kadınlarda kalp hastalıklarının görülme sıklığı artarken, Türkiye, kalp hastalıklarına bağlı can kayıplarında erkeklerde olduğu gibi kadınlarda da Avrupa ülkeleri arasında başı çeker.

2. 'Kalp hastalığı yaşlıların hastalığıdır'

Kalp hastalıklarının görülme sıklığı yaşla artmakla beraber, her yaş grubundan kadını etkileyebilir. Ülkemizde sıklığı daha fazla olduğu gibi başlangıç yaşı da daha erken. Son yıllarda yapılan araştırmalara göre kadınlarda damar sertliğine ait değişimler 30’lu yaşlarda başlar ve risk grubundaki kişilerde erken yaşta kalp krizine yol açabilir. Şişmanlık, abdominal obezite ve yol açtığı metabolik değişiklikler, kolesterol yüksekliği, yüksek tansiyon ve diyabet derken kadınlarda kalp hastalıkları ve kalp krizi riski artar. Özellikle menopozdan sonra risk daha da büyür.

3. 'Kalbimde sorun olsa sinyal verirdi'

Araştırmalar, kalp hastalığı nedeniyle aniden ölen kadınların yüzde 64’ünde daha önceden hiçbir belirti olmadığını gösteriyor. Örneğin koroner arter hastalığının tipik belirtisi; egzersiz sırasında ortaya çıkan, göğüs orta kesiminde toplanan baskı veya yanma tarzında ağrı olurken; kadınlarda ise nefes darlığı, bulantı, kusma, çene ağrısı ve sırt ağrısı şeklinde olabilir. Yine sersemlik, baş dönmesi, baygınlık, üst karın ağrısı, aşırı yorgunluk da kadınlarda sık rastlanan belirtiler. Kadınlar çoğunlukla bu sinyalleri kalp hastalığına yormadığından önlem almakta gecikir. O nedenle 20 yaşından itibaren erkeklerde olduğu gibi kadınlarda da kolesterol seviyesinin düzenli ölçtürülmesi, açlık kolesterol seviyelerine baktırılması, tansiyon ölçümü ve hekim muayenesi gibi tetkikler hayat kurtarıcı olabilir.

4. 'Kalp hastalığı bizde genetik, önlem fayda etmez'

Kadınlarda ve erkeklerde görülen kalp damar hastalıklarının yüzde 90’ından fazlasından alkol, sigara, anormal kan yağları, merkezi yağlanma, stres, sağlıksız beslenme ve hareketsizlik gibi değiştirilebilir faktörler sorumlu. Dolayısıyla genetik faktörler riski artırmakla birlikte bu riskleri azaltabilecek önlemler almak her zaman elinizde. Fazla kilolardan kurtulmak, kalbi vurduğu pek çok bilimsel çalışma ile kanıtlanan sigarayı bırakmak, stresi kontrol edebilip aşırı stresten kaçınmak, sebze ağırlıklı beslenerek hayvansal ve karbonhidrat ağırlıklı gıdalardan uzak durmak, haftada en az 5 gün yarım saat düzenli ve tempolu yürüyüş yapmak riski büyük ölçüde azaltır.

Kalbiniz için bel ölçünüze dikkat!

Bel çevresinin kadınlarda 88 cm’yi, erkeklerde 102 cm’yi geçmesi kalp hastalıkları açısından önemli bir risk oluşturur. Karın serbest iken göbek deliği hizasından ölçülmeli, bel çevresi/boy oranınız yüzde 50’nin altında olmalı. Kalp sağlığı için bazı biyokimyasal, biyometrik ve yaşam tarzı ile ilgili risk faktörlerini sorgulayarak kısa ve uzun vadeli riskinizi hesaplamak mümkün. Riskli yaşlara girdiniz mi? Kaç kilosunuz? Vücut kitle indeksiniz kaç? Bel çevreniz kaç cm? Açlık şekeriniz kaç mg/dL? Diyabetiniz var mı? Açlık lipid paneliniz (kan yağları) nasıl? Kan basıncınız nasıl? Günlük hareket seviyeniz yeterli mi? Adım sayınızı ölçüyor musunuz? Düzenli egzersiz yapıyor musunuz ya da haftada en az 5 gün 30 dakika tempolu yürüyor musunuz? Düzenli hekim kontrolü ve hekim tavsiyeleri ile bunları düzeltmeniz kalp sağlığınıza da büyük fayda sağlayacaktır.