Yazı İçeriği

Görme kaybını körlük olarak adlandırabilir miyiz?

Görme kaybı nedenleri ve ani görme kaybı

Geçici ve kalıcı görme kaybı arasındaki farklar nelerdir?

Görme kaybı psikolojik nedenlere de dayanabilir mi?

Görme kaybının tedavisi nasıl olur?

Görme hissinin geçici veya kalıcı olarak azalmasına görme kaybı denir.


Görme kaybını körlük olarak adlandırabilir miyiz?

Yasal körlük, kişinin iyi gören gözünde gözlük veya kontakt lensle düzeltmeye rağmen yüzde 10'dan az görme veya 20 dereceden daha dar bir görme alanı olarak tanımlanır. Yani, her görme kaybı seviyesi körlük olarak adlandırılmaz.

Görme kaybı nedenleri ve ani görme kaybı

Geçici görme kaybına yol açan belli başlı hastalıklar arasında, beyin damarlarında tıkanma ve migren yer alır. Kalıcı görme kayıpları ise ani olarak gelişebildiği gibi, yavaş yavaş da gelişebilir. Ani görme kayıpları en sık göz damarlarında tıkanma, göz içi kanamalar ve göz siniri bozukluklarına bağlı olarak gelişir. Yavaş yavaş gelişen görme kayıpları ise en sık katarakt, göz kusurları, şeker hastalığı, yaşa bağlı sarı nokta hastalığı gibi durumlara bağlıdır. Göz tansiyonunun ani yükselmesi, gözün mikrop kapması gibi durumlar da ağrı ile birlikte kalıcı görme kaybına yol açabilir.

Geçici ve kalıcı görme kaybı arasındaki farklar nelerdir?

Geçici görme kaybı, 24 saat içinde görmenin kendiliğinden geri geldiği duruma denir. Kalıcı görme kaybında ise görme kaybı uzun sürelidir ve tedavi edilmedikçe görme düzelmez. Kimi kalıcı görme kayıplarının ise tedavisi mümkün değildir.

Görme kaybı psikolojik nedenlere de dayanabilir mi?

Kimi kişiler görme kaybını bilinçli olarak taklit edebilir, bu duruma “temaruz” denir. Kimileri ise bilinçdışı sorunlarından kaçmak, onları görmezden gelmek için, görme kaybı yaşadığına inanabilir, bu duruma “histerik körlük” denir. Kimi durumlarda ise ağır psikolojik strese bağlı olarak görme noktasında ödem (su toplaması) sonucu gerçek bir kalıcı görme kaybı gelişebilir, bu duruma da “santraz seröz koryoretinopati” adı verilir. Görme kaybına yol açan hastalık her ne ise, ilaçla veya cerrahi olarak uygun tedavisi yapılır. Örneğin; katarakt varsa, ameliyatla tedavi gerekir. Ancak maalesef her görme kaybı tedavi edilebilir değildir.