Yazı İçeriği

Çocuğunuzu Hayatınızın Merkezine Koymayın

Ona İsmiyle Hitap Edin

‘Aşkım’, ‘Sevgilim’ Demeyin!

Çocuğun Cinsel Kimliği Tamamlanamaz

Birlikte Vakit Geçirin

Anne-Baba-Çocuk İlişkisinde Denge Nasıl Sağlanır?

“Çocuk büyütmek ne kadar da zor” diyebilirsiniz. Elbette bir canlıyı dünyaya getirmekle kalmayıp onun her şeyinden sorumlu oluyorsunuz. Agucuk yaparak bir bebeğin, yemek verip uyutarak da bir çocuğun büyümeyeceğini bilmeyen yoktur. Yetişkin bireyler gibi çocukların da psikolojisi olduğu unutulmamalı. Kurduğumuz her cümlenin ve gösterdiğimiz her davranışın çocukların ruhsal dünyalarında bir yeri vardır. Bu nedenle aşırı sevgi dolu sözcüklerin de çocuklar için sakıncalı olabileceğini aklınızdan çıkarmayın. Çocuğunuz en kıymetliniz olsa bile ona sevginizi ‘aşkım’, ‘hayatım’, ‘sevgilim’ gibi ifadelerle belirtmeyin. Anne ve babaların çocuklarıyla sıcak ilişki kurmak istemeleri onlara güven hissettirir. Ebeveynler sıklıkla çocuklarına dokunup onları koklayıp öpmek ister. Ancak bu noktada anne ve babaların çocukları için rol model olduğu unutulmamalı. Ebeveynlerin gerek tutum ve davranışları, gerekse konuşurken seçtikleri kelimeler çocuğun gelişim sürecinin her aşamasında etkili olur. Çocuklara gelişim sürecinde söylenmemesi ve yapılmaması gerekenler...


Çocuğunuzu Hayatınızın Merkezine Koymayın

Çocuğa sıcak bir dokunuşta bulunmak ve göz teması kurarak gülümsemek sevgiyi ifade etmenin en doğru yolu. Sözcüklerle çocuğu çok fazla odak noktası yapmak, yani ‘sen her şeyden önemlisin’ mesajı vermek onun ruhsal gelişiminde olumsuz etki yaratabilir. Bu şekilde verilen mesajlar, gelecekte kişilik patolojileri yaşamasına, yani narsist, benmerkezci bir kişilik oluşturmasına zemin hazırlayabilir.

Ona İsmiyle Hitap Edin

Çocuğunuzun ebeveynlerinden duyduğu sevgi dilini farklı şekillerde algılamaması için ismiyle hitap etmeye ağırlık verin. Örneğin; birbirlerine ‘aşkım, hayatım’ gibi söylemleri olan ebeveynler çocuklarına da aynı ifadeleri kullandıklarında çocukta rol karmaşası yaşatır. Bu nedenle çocuğun aile içindeki rolüyle, anne, baba rolü arasındaki ayrımı doğru şekilde öğrenebilmesi için ebeveynlerin duyduğu sevgi sözcükleri de farklı olmalı. Böylece, sağlıklı gelişim süreci desteklenerek sağlıklı bir şekilde devam edebilir.

‘Aşkım’, ‘Sevgilim’ Demeyin!

Çocuklar özellikle cinsel gelişim sürecinde de anne babayı model alır ve bu nedenle sözler ve davranışlar daha da önem kazanır. Çocuklar cinsel kimliğini oluştururken ebeveynlerin kurduğu 'eş ilişkisi'ni gözlemler. Yetişkinlik döneminde karşı cinsle kuracağı ilişkiyi de kendi karşı cins ebeveyninden öğrenir. Çocuklar 2,5-3 yaşına geldiğinde cinsel kimlik evresi diye tanımlanan fallik evreye geçer. Bununla birlikte kız çocukların babaya, erkek çocukların da anneye karşı gizli bir hayranlığı başlar. Anne-baba-çocuk(lar) üçgeninde; çocuk anne ve babasından doğru mesajları almalı. Örneğin; annenin erkek çocuğuna ‘aşkım’, ‘sevgilim’ gibi kelimelerle hitap etmesi çocuğun babasıyla kurduğu ilişkide rol karmaşası yaşamasına sebep olur. Babanın otoritesini görmezden gelen çocuğun cinsel kimliğini keşfetmesi ve bireyselleşmesi de engellenir.

Çocuğun Cinsel Kimliği Tamamlanamaz

Anne-baba-çocuk ilişkisinde sevgi, otorite ve birey arasındaki ilişki sağlıklı kurulmuşsa, bu çocuğun ileriki yaşamına yansır ve onun tüm ilişkileri aynı rahatlık ve güven duygusuyla devam edebilir. Çünkü çocuğun bireyselleşme süreci sağlıklı bir şekilde tamamlanmış olur. Fakat bu dönemde hem anne hem de babadan kaynaklanan engelleyici, cezalandırıcı, yasaklayıcı tutumlar varsa çocukta ruhsal gelişim süreci olumsuz etkilenir. Sonuçta, çocuk bireyselleşemez ve aynı zamanda cinsel kimlik gelişimini sağlıklı bir şekilde tamamlayamaz.

Birlikte Vakit Geçirin

Çocuğunuzla günün belli zamanlarında anne-baba-çocuk olarak zaman geçirmek çocuğun aile kavramını benimsemesini kolaylaştırır. Duygusal anlamda hem anne hem de babayla birlikte kaliteli zaman geçiren çocuklar, kendini güvende hisseder. Bu sayede aile içi roller çocuk tarafından benimsenebilir.