Yazı İçeriği

Antibiyotik nedir?

Antibiyotik kullanımı

Türkiye’de antibiyotiğe direnç yüksek

Herkese antibiyotik verilmemeli

Antibiyotik hangi hallerde kullanılmalı?

Gerçekten antibiyotiğe ihtiyacınız var mı?

Antibiyotiklerin bilinçsiz kullanımı Türkiye’de yaygın görülen bir sorun. Bu durum sadece Türkiye için geçerli değil. Başka ülkelerde aynı sorun yaşanıyor. Konunun önemi ise ilaçların doğru yerde kullanılmamasının farklı sorunlar yaratmasından kaynaklanıyor.

Bu sorunları şöyle sıralayabiliriz; 

  • Bu ilaçlara karşı vücutta direnç oluşur ve ilacın etkinliği azalır.
  • Böbrek ve karaciğer fonksiyonları olumsuz etkilenebilir.
  • Kemik iliği ve bağışıklık sistemi baskılanır.
  • Mantar ve parazit enfeksiyonları artar.
  • “Süper enfeksiyon” ve hastalık derinleşir. Örneğin, basit bir üst solunum enfeksiyonundan sonra zatürre, sinüzit veya orta kulak iltihabı gibi hastalıklar gelişebilir. Bu tip apse gelişirse buna süper enfeksiyon denir.
  • Kanlı ishal meydana gelebilir.
  • Çocuklarda diş sararması görülür. Anemi ve astım hastalığı tetiklenir.
  • Çocukların büyüme süreci engellenir.

 

 

 


 


 

 

 

 

Antibiyotik hangi hallerde kullanılmalı?

 

Antibiyotik kullanımının ihtiyaç duyulduğu birkaç durum şöyledir;

o             Hasta kişinin semptomları kötüleşiyorsa,

o             Rahatsızlık 7-10 günü geçiyor ise,

o             Organ nakli yapılmışsa,

o             HIV virüsü varsa,

o             Steroid kullanılıyorsa,

o             Kanser nedeniyle bağışıklık sistemi zayıfladıysa uzman bir doktora başvurmak gerekir.

Çoğunlukla doktor tavsiyesiyle eczaneden alınan ürünlerde semptomatik tedavi yapılır. Bunlar içinde semptomlara yönelik ilaçlar önerilir. Ağrı kesiciler (asetaminofen) burun ve geniz tıkanıklığı için "dekonjestan" etkili "antihistaminikler", tuzlu su ile yapılan burun damlaları ve gargaralar ile sıcak çay ve pastiller ana tedavi yollarıdır. Gribe karşı etkin korunma yöntemi, yıllık yapılan grip aşısıdır. Unutmamak gerekir ki aşı, sadece “influenza” tipi grip virüslerine etkilidir. Diğer enfeksiyonlardan korunmak için sık sık el yıkamak (veya alkol bazlı el antiseptiği kullanmak ) ile ortamı sıklıkla havalandırmak önemlidir.

 

 

 

 

http://www.acibadem.com.tr/Hayat/Bilgi/-cok-hastayim-antibiyotige-ihtiyacim-var-mi-

http://www.acibadem.com.tr/Hayat/Bilgi/antibiyotikler-hakkinda-bilmedikleriniz

http://www.acibadem.com.tr/Hayat/Bilgi/doktora-sormadan-antibiyotik-kullanmanin-8-zarari

http://www.acibadem.com.tr/Hayat/Bilgi/turkiye-de-antibiyotik-kullanimi-nasildir

http://www.acibadem.com.tr/Hayat/Bilgi/antibiyotik-direnci-nedir

http://www.acibadem.com.tr/Hayat/Bilgi/kimler-antibiyotik-kullanmamali

 


Antibiyotik nedir?

Antibiyotikler herhangi bir bakteri (mikrop) tarafından, başka saldırı yapan bir mikrobu öldürmek veya çoğalmasını durdurmak için kullanılır. Bitkilerden elde edilebildiği gibi küf mantarlarında bulunan bazı maddelerin geliştirilmesiyle de elde edilir.

Antibiyotiklerin doktora danışılmadan kullanılmasının başlıca 8 zararı bulunur.

Antibiyotik kullanımı

Ülkemizde antibiyotiğe karşı direnç çoğalmıştır. Türkiye’de olduğu gibi ABD ve Avrupa’da gereksiz antibiyotik kullanımı istatistik çalışmalarda hayli fazladır. Türkiye'de bu ilaçların kullanımı Avrupa’ya göre daha yüksektir. Antibiyotiklerin sık ve uygunsuz kullanımının yarattığı en önemli sorun dirençli mikroorganizmaların oluşmasıdır. Bu mikroorganizmalar özellikle hastane enfeksiyonlarında önemli rol oynar. Uygunsuz antibiyotik kullanımı dirençli mikroorganizmaların oluşmasını arttırır. Bu dirençli mikroorganizmaların tedavisi için yeni ve daha yüksek teknolojiler kullanılarak geliştirilen pahalı ilaçlar kullanıldığı için de tedavi maliyetleri yükselir. Maliyetlerdeki artış yeni ve pahalı ilaçların kullanıma sunulmasıyla daha da artacaktır.  ABD'de hastane ilaç bütçesinin yüzde 30’unu antibiyotik giderlerinin oluşturduğu belirtiliyor. ABD'de bu ilaçlara her yıl ödenen para 7 milyar dolardan fazla ve bunun 4 milyar doları dirençli bakteri enfeksiyonlarına harcanıyor.

Türkiye’de antibiyotiğe direnç yüksek

Antibiyotikler; kullanıldıkları hastalık gruplarına karşı etkiliyken, gereksiz yere kullanım sonucunda bu etkinliğini kaybeder. Kişi ilacı kullanmasına rağmen faydasını göremez. Bu ilaçlara karşı direnç oluşması halinde, artık o antibiyotik mikroplara karşı etki edemez. Bu nedenle de her bakteriye uygun antibiyotik kullanılması gerekir.

Hastalığa neden olan etkenin bulunması ve bu etkene karşı etkili olacak antibiyotiği bulmak için bir "Kültür-Antibiyogram Testi" adı verilen laboratuvar testinin yapılması gerekir. Bu tür ilaçlar hiçbir virüse karşı etkili değildir. Yani viral hastalıklarda antibiyotiklerin yeri yoktur.  Enfeksiyon hastalıklarının bir bölümü virüslere bağlı olduğuna göre, her ateşli kişiye hemen bu ilaçları vermek son derece yanlıştır. Farenjit, grip, nezle gibi virüslerin neden olduğu hastalıklara karşı etkili değillerdir. Ateş düşürücü ya da ağrı kesici etkileri yoktur. Antibiyotikler mutlaka doktor tarafından uygun olarak kullanılmalıdır. Bilmeden kullanılan ilaçlar hastalığı iyileştirmez, hatta vücuda birçok zarar da verebilir. Antibiyotiğe bağlı ağır kanlı ishal, deri egzamaları, hazım problemleri görülebilir.

Herkese antibiyotik verilmemeli

Bu tür ilaçların herkese verilmemesi gerekir, böbrek yetmezliği bulunan kişilere verilmesi halinde üre denilen zehirli maddenin yükselmesine neden olabilir. Antibiyotiklerin yanlış kullanımı bazı durumlara yol açabilir. Böbrek veya karaciğer hastalıklarında kullanılacak olan antibiyotikler iyice bilinmelidir. Çoğu defa sık kullanılan antibiyotikler, iki üç ay sonra kemik iliğindeki kan hücrelerinin tahribine bağlı derin bir anemiye veya bağışıklığın baskılanmasına yol açabilir. Bu ilaçların bazı türleri belirli yaşlarda verilmemelidir. Altı yaşından küçüklerde tetrasiklin grubu antibiyotiklerin kullanılması doğru değildir. Altı yaşından küçüklere tetrasiklin verildiğinde dişlerde kalıcı bir bozukluğa (şekil bozukluğu, renk değişimi, büyümenin durması gibi) neden olabilir. Geniş spekrumlu antibiyotiklerin yüksek dozda ve uzun süreli kontrolsüz kullanılması, vücudun herhangi bir yerinde mantarın çoğalmasına neden olabilir.

Bazı antibiyotiklerin bazı ilaçlarla, yemekle, meyve sularıyla, sütle alınmaması gerekir. Süt ve antiasit mide ilaçları ile etkileşen birçok antibiyotik grubu vardır. Bunların pek çoğunun hamilelikte kullanması sakıncalıdır. Bazıları, anne karnındaki çocukta birçok sakatlıkların meydana gelmesine neden olabilir. Eğer mutlaka antibiyotik vermek gerekiyorsa, güvenli olanların doktor tarafından seçilmesi gerekir. Bu tür ilaçların alkolle alınması son derece sakıncalıdır. Karaciğer yetmezliği, mide kanaması, anaflaktik şok dahi gelişebilir.

Antibiyotik hangi hallerde kullanılmalı?

  • Antibiyotik kullanımının ihtiyaç duyulduğu birkaç durum şöyledir;
  • Hasta kişinin semptomları kötüleşiyorsa,
  • Rahatsızlık 7-10 günü geçiyor ise,
  • Organ nakli yapılmışsa,
  • HIV virüsü varsa,
  • Steroid kullanılıyorsa,
  • Kanser nedeniyle bağışıklık sistemi zayıfladıysa uzman bir doktora başvurmak gerekir.

Çoğunlukla doktor tavsiyesiyle eczaneden alınan ürünlerde semptomatik tedavi yapılır. Bunlar içinde semptomlara yönelik ilaçlar önerilir. Ağrı kesiciler (asetaminofen) burun ve geniz tıkanıklığı için "dekonjestan" etkili "antihistaminikler", tuzlu su ile yapılan burun damlaları ve gargaralar ile sıcak çay ve pastiller ana tedavi yollarıdır. Gribe karşı etkin korunma yöntemi, yıllık yapılan grip aşısıdır. Unutmamak gerekir ki aşı, sadece “influenza” tipi grip virüslerine etkilidir. Diğer enfeksiyonlardan korunmak için sık sık el yıkamak (veya alkol bazlı el antiseptiği kullanmak ) ile ortamı sıklıkla havalandırmak önemlidir.