Yazı İçeriği

‘Unutuyorum... Eyvah! Alzheimer hastası oldum’

‘Bunama Alzheimer hastalığıdır’

‘Alzheimer yaşlanmanın doğal sonucudur’

‘Annem Alzheimer hastası, ben de olacağım’

‘Alzheimer bir kan testi ile anlaşılabilir’

‘Alzheimer hastaları sinirli olur ve sakinleştirici ilaç gerekir’

‘Alzheimer hastalığı önlenebilir’

‘Hastalık durdurulabilir’

‘Alzheimer hastaları etraflarında ne olup bittiğini anlayamaz’

‘Alzheimer hastalığı sadece ileri yaşta ortaya çıkar’

‘Tanı koyulduğunda yaşam bitmiş demektir’

‘Grip aşıları, alüminyum tencerelerde pişen yemekler, alüminyum kutulardan içilen içecekler, diş dolguları ve bazı suni tatlandırıcılar Alzheimer hastalığına sebep olur’

‘APOE e4’ geni olan kişiler mutlaka Alzheimer’a yakalanacaktır’

Alzheimer ile ilgili 10 yanlış bilgi

Genellikle ilerleyen yaşlarda ortaya çıkan Alzheimer, 65 yaştan itibaren yüzde 10 oranında görülürken 85 yaşın üzerinde ise yüzde 50’ler seviyesinde görülür. Alzheimer ile son yıllarda sık olarak karşılaşılmasının nedeni ise insan ömrünün uzamasından kaynaklanır. Bunama yani demans sebeplerinden bir tanesi olan Alzheimer hakkında bilgiler…


‘Unutuyorum... Eyvah! Alzheimer hastası oldum’

Arada bir isim veya eşyaların yerini unutmak veya randevu kaçırmak, daha sonra hatırlamak şartıyla hepimizin başına gelebilir. Alzheimer hastalarında ise sonradan hatırlama kısmı gerçekleşmezken, unutkanlık ilerleyici ve günlük yaşantıyı etkileyecek düzeyde olur. Unutkanlığın yanı sıra kişilik değişikliği, problem çözme becerisinde bozulma, daha önce kazanılmış becerilerin kaybı gibi bulgular da görülebilir.

‘Bunama Alzheimer hastalığıdır’

Demans yani bunamanın onlarca farklı sebebi var. Alzheimer hastalığı sadece en sık görülen demans olma özelliğini taşır. Alzheimer hastalığı dışında Parkinson hastalığı vb. başka hastalıklar, vitamin eksiklikleri, hormonal bozukluklar, enfeksiyonlar veya kanser türleri de bunamaya sebep olabilir. Her hastalığın tedavisi farklı olduğu için de her hastada ayırıcı tanının dikkatle yapılması gerekir.

‘Alzheimer yaşlanmanın doğal sonucudur’

Alzheimer hastalığı yüzde 90 oranında ileri yaşta ortaya çıkar. 65 yaşından itibaren görülme sıklığı yüzde 10 iken, bu oran 85 yaş üzerinde yüzde 50’lere ulaşır. Aslında yaşın ilerlemesi ile herkeste birlikte öğrenme kapasitesinde azalma ve hafif unutkanlık olabilir. Ancak bu unutkanlık hiçbir zaman günlük yaşantıyı etkileyecek şekilde ilerlemezken, Alzheimer hastalarında ise günlük yaşantıyı etkileyen, hemen hemen sürekli ve ilerleyici bir hafıza kaybı görülür.

‘Annem Alzheimer hastası, ben de olacağım’

Alzheimer olgularının yüzde 5’inden daha azı kesin olarak genetik bir geçiş gösterir. Bu olgularda bulgular genellikle erken yaşlarda, 40-50 yaş civarında başlar. Yüzde 95 oranındaki olguda ise genlerin etkisi yine görülmekle birlikte daha azalır. Örneğin; anne, baba veya kardeşinizde Alzheimer hastalığı 65 yaşından sonra başlamışsa riskiniz, ailesinde Alzheimer hastası olmayan birinden yaklaşık 3 kat daha yüksek olur.

‘Alzheimer bir kan testi ile anlaşılabilir’

Bazen nadir görülen erken yaşta başlayan ailevi Alzheimer hastalarında kan tetkiki ile genetik inceleme sonucunda kesin tanı konulabilir. Bu hastalarda pozitif gen saptanması ileride hastalığın gelişeceği anlamına gelmez. Nadir görülen erken başlangıçlı genetik geçişli olgular dışında, hastalığın kesin tanısı ancak beyin dokusunun mikroskop altında patolojik olarak incelenmesi sonucunda konulabilir.

‘Alzheimer hastaları sinirli olur ve sakinleştirici ilaç gerekir’

Onlar odada yokmuş gibi davranılması, hızlı ve karmaşık cümlelerle konuşulması, karar verme yetileri azalmışken yiyecek ve giyecek için çok seçenek sunulması kafa karışıklığı yaşamalarına sebep olabilir. Bazı hastalarda sık görülen öfkenin altında genellikle ifade edilemeyen bir sorun yatar. Hastayla konuşurken, yakınında olun ve göz teması kurun, basit kelimelerden oluşan kısa cümleler kurun, rahatlatıcı sakin bir ses tonuyla konuşun, vücut diline dikkat edin. Ayrıca onlar için kolay giyilecek kıyafet, ayakkabı ve kolay yenebilecek yiyecekler seçin. Bu davranışlar onları rahatlatacaktır.

‘Alzheimer hastalığı önlenebilir’

Yapılan büyük gruplu çalışmalar; bulmaca çözen, dama oynayan, zihinsel olarak aktif kalan (yeni dil öğrenme, müzik aleti çalmayı öğrenme), sosyal olarak aktif olan (konser ve müze vb. etkinlikler), düzenli egzersiz yapan, diyabet ve hipertansiyon gibi kronik hastalıklarını kontrol altına alan ve meyve ile sebzeden zengin Akdeniz diyeti ile beslenen kişilerde Alzheimer oranının istatistiksel olarak daha düşük olduğunu ortaya koyuyor. Ancak tek tek kişi bazında bu aktivitelerin yararı konusunda yeterli veri yok. Genel vücut sağlığı için yararlı olan şeylerin, beyin sağlığı için yararlı olduğunu akılda tutacak şekilde bir yaşam tarzının erken yaştan itibaren edinilmesi önemli.

‘Hastalık durdurulabilir’

Alzheimer hastalığını tedavi eden veya ilerleyişini durduran bir ilaç halen mevcut değil. İlk bulgular genellikle beyindeki değişikliklerden 20-30 yıl sonra ortaya çıkar. Tedavide kullanılan ilaçlar, beyin hücrelerinin birbiri ile iletişimini kolaylaştırmaya yönelik olup, belli sayıda hastada, hastalığın ilerleyişini kısa süre için yavaşlatır. Bu ilaçların beyindeki patoloji veya hastalık süreci üzerine etkisi olmadığı için tedaviye erken veya geç başlanması ile hastalığın uzun süreli seyrinde de değişiklik gözlenmez. Ancak tanının netleştirilmesi, farklı tedaviler gerektiren hastalıkların ayırt edilebilmesi ve yaşam kalitesini arttırmaya yönelik farklı tedaviler uygulanabilmesi için şikayetler fark edildiğinde hekime başvurulmalı.

‘Alzheimer hastaları etraflarında ne olup bittiğini anlayamaz’

Alzheimer hastaları kişileri, tarihleri, olayları, az önce yedikleri yemeği hatırlamayabilir, ancak bu geçmişlerini unuttukları ve etraflarında olanları hissetmedikleri anlamına gelmez. İfade sorunları olması sebebiyle duygularını ifade edemeseler de farkındalıkları genellikle göründüğünden çok daha fazladır. Bazen bir kişi, bir yer, bir ses veya görüntü duygusal hafıza üzerinden olumlu-olumsuz dışarıdan fark edilemeyen yoğun duygulara yol açabilir. Sabırla; bazen konuşarak, bazen dokunarak, elini tutarak, bazen sevdikleri müzikleri dinleterek onlara ulaşabilirsiniz.

‘Alzheimer hastalığı sadece ileri yaşta ortaya çıkar’

Nadiren de olsa 30-40’lı yaşlarda da görülebilir. Bu durum genellikle genetik geçişli Alzheimer hastalığında gelişir.

‘Tanı koyulduğunda yaşam bitmiş demektir’

Bu hastalık yavaş ilerleyici bir hastalıktır, tanı aldıktan sonra uzun süre yaşam kalitesi korunabilir. Hastalığın kişinin yakınları tarafından doğru anlaşılması kişiye yardımcı olmak için ilk şartı oluşturur. Kişinin keyifle yapabildiği aktivitelere devam etmesi, yakınları tarafından kişide saldırganlık ve korkuya yol açacak davranışların iyi tanınarak kaçınılması, kişinin kendisini güvende hissedeceği pozitif bir yaşam çevresi sağlanması ve mutlaka konuyla ilgili sağlık personellerinden yardım alınması yaşam kalitesinin korunmasına yardımcı olur.

‘Grip aşıları, alüminyum tencerelerde pişen yemekler, alüminyum kutulardan içilen içecekler, diş dolguları ve bazı suni tatlandırıcılar Alzheimer hastalığına sebep olur’

Bilimsel olarak böyle bir ilişki kanıtlanmamıştır.

‘APOE e4’ geni olan kişiler mutlaka Alzheimer’a yakalanacaktır’

APOE e4 geni taşıyan kişilerin tümünde Alzhemier hastalığı görülmediği gibi hastalık bu geni taşımayan kişilerde de gelişebilir. APOE geninin üç çeşidi vardır: e2, e3, e4. Toplumun yarısından fazlasında APOE e3 geni bulunur. APOE e4 geni ise sadece bir risk faktörüdür, bunun dışında henüz bilinmeyen başka riskli veya koruyucu genler olma olasılığı yüksektir. Alzheimer olma riski 85 yaşından sonra yaklaşık yüzde 50’dir. Tek Apo E4 geni olan kişiler bu yüzde 50 oranını 75 yaşında yakalar, her iki ebeveynden de bu geni alarak 2 kopya taşıyanlar ise bu oranı 65 yaşında yakalar.